19 Aralık 2010 Pazar

Maraş Katliamı ve Bir Çocuk..




Ocak 1979, yer Trabzon. Ülkücü gençlik imzalı bir bildiri yayılıyor Trabzon'un sokaklarında. Bildiri de şu cümleler kullanılıyor;

" Türkiye'deki çatışma, islamla küfrün çatışmasıdır. Bugün türkiye yeni bir bedir savaşının öncesini yaşamaktadır. Müslümanlar, cihada çağrıldığınızda koşunuz. Unutmayınız ki, bir KOMÜNİSTİ öldürmek yüz kez hicaza gitmekten iyidir!

9 Temmuz 1979, bu sefer Tokattan bir bildiri geliyor; 

" Allah için başkoyduğun bu savaştan kimse seni geri döndürmesin. Sesimizin ulaşamadığı yere kurşunlarımız ulaşacaktır. Ya tam susturacağız, ya kan kusturacağız!

16 Aralık 1979, İstanbul sakin bir güne uyanıyor. Beşiktaş vapur iskelesinin yanında bir telaş göze çarpıyor. Birden derin bir bomba sesi yükseliyor alandan. İmza Türk İslam Birliği. Bu da Allah'ın emri mi acaba? 5 ölü 22 yaralı..

Yıllardan 1978, 79, 80. Bedrettin Cömert, Abdi İpekçi, Cavit Orhan Tütengil, Bedri Karafakioğlu. Bunları Allah uğruna öldürecek birileri yok muydu? Vardı tabi ki, pusular kuruldu, herkes onlardan olana dek kavga devam edecekti..

İlhan Arsel'in " Şeriat ve Kadın " kitabının ardından hakkında " katli vacip " fetvası geliyor. Turan Dursun karşısında tartışacak iki tane din adamı bulamıyoe fakat kendisini öldürecek iki tane katil buluyor, çünkü burası Türkiye. 

Yıllarca alevileri sünni kılmak amacı ile operasyonlar yürütülüyor, asimile edilmek isteniyor aleviler. Dersim kan ağlıyor, Aleviler kan ağlıyor, Anadolu kan ağlıyor..

Ve o Kara Gün..

Yıl 1978'in soğuk bir Aralık ayı. Maraş'ın dükkanlarına, camlarına, mahallenin dört bir yanına sloganlar yazılıyor; 

- Allah için savaşa!



Ve Allah için savaş başlıyor. Trt 111. ölüyü verdikten sonra, yeni saptanan ölümlerin bildirilmesini durduruyor. Çünkü bunun adı vahşet, bunun adı katliam..

Bir çocuk var resimde, bize bir şeyler anlatmak ister gibi duruyor. Aslında ölü o çocuk.


" " Başım kanıyor, ses çıkarmak istiyorum ama, çıkaramıyorum. Hem ben daha bir yaşındayım, ağlamaktan başka bir şey bilmem ki ? 

Ben bir yaşındayım, tek suçum Maraş'ta olmak. Tek suçum alevi olmak.  Annem yan tarafta, ölmüş. Babam yanıbaşımda, boynunu bükmüş cesedi. 

Neden başım kanıyor benim? Aleviyim, Maraş'tayım, komünistim, devrimciyim, muhalifim. Ama ben daha bir yaşında değil miyim? 

Din uğruna mı yaptılar bana bunu? Allah uğruna mı? Dava uğruna mı? 

Dışarıda bir ses vardı önce;

" Kızıllar iki kardeşimizi şehit etti, yarın Allah rızası için hat boyunda buluşalım, intikamımızı alalım!! "

Kızıl ne demek? Bilmiyorum. Alevilik ne demek? Bilmiyorum. Din ne demek? Bilmiyorum. 

Nerden bileyim, ben daha bir yaşındayım..

Ölüyorum galiba. Ama ölmemem lazım. Hem annem dememiş miydi, her insan doğar büyür yaşlanır ve ölür. Ama ben daha bir yaşındayım.. "


1 yorum:

  1. Bu ulkede fasistlerin yaptiklari, belki de yuzde 99 oraninda yanlarina kar kaldi hep.

    Turkiye, gecmisiyle ve bugunuyle, dunyada irkciligin/sovenizmin en yogun oldugu ulkelerden biridir. Hala bizim anaakim medyada 'Turkiye'de irkcilik yok gibidir' mesajlari verilir.

    Fransiz irkci siyasetci Le Pen'le, Almanya'daki Neo-Nazilerle ugrasir bizim anaakim medya ; ama yerli mali irkcilarla pek ugrasmazlar ; onlardan bahsedilince de 'provokasyon', 'dis gucler ulkeyi karistirmak istiyor' gibi ifadeler on plana cikar.

    Maras'a gelince ; fasistlerin ne kadar insanlik disi oldugu belli ; ama 2010 yilinda, bu igrenc katliamin yasini tutma torenini protesto edecek kadar asagilik olacaklarini ben de tahmin edemezdim.

    Bir anti-irkci olarak, merhabalar derim ve iyi gunler dilerim size, sevgili diren-isci !

    YanıtlaSil